Akıllı Kart Nedir?
Akıllı kart; standart kredi kartı boyunda olmakla beraber manyetik şerit yerine, kart içine gömülü bir mikro bilgisayarı vardır. Akıllı kartların üzerindeki mikro bilgisayar, bilgi işler ve depolar. Bu bilgiler fiziksel bir güvenlik altında işlem görür.
Akıllı Kart Kullanım Alanları
Finans
Finans sektöründe kullanılan manyetik bantlı banka kartları ve kredi kartları 1 Ocak 2005 tarihine kadar EMV’nin şartları gereği akıllı kart formatında olmalı. Finans kuruluşlarının akıllı kart edinimi 2 biçimde olabilmektedir
- E-pursen (e-cash) kart
- Akıllı banka ve kredi kartları
Sağlık
Birçok ülke, milli sağlık “health care” sistemlerinde akıllı kart kullanımı ile “fround” engellemek ve maliyetler düşürmek için sağlık sistemlerini yeniden yapılandırmaktadır.
IT (Secure E-business)
Sanal dünyanın gelişiminin önündeki en büyük engel olan “güvenliğin” sağlanması amacı ile akıllı kart önemli bir işlev yürütmektedir. Bütün sanal dünya kullanıcıları PC’leri üzerindeki akıllı kart okuyucusu ile kimliklerini genel ağlar üzerinde (internet, intranet, extranet) sağlamaktadırlar.
Ulaşım
Akıllı kart kullanımının en yaygın uygulaması ulaşım alanında da yaygın olan şehir içi toplu taşıma çözümlerine ilaveten elektronik ve otomatik check-in için hava uçuşunda da kullanılmaktadır.
Kimlik
Akıllı karta dayanan kimlik (ID) uygulamaları birçok farklı alanda kullanılmaktadır.
- Nüfus
- Okul kimlikleri
- Sürücü belgeleri
- Müşteri Kartları
Perakende sektöründeki akıllı kart uygulamaları gün geçtikçe artmaktadır. Müşteri bilgileri ve müşteriye özel uygulamalar için perakendeci işletme kartları akıllı kartlara dönüşmektedir. Spor kulüplerinin taraftar (fun club) kartları bu nitelikteki bir başka uygulamadır.
Akıllı Kart
Günümüzde adını sıkça duymaya başladığımız ve yakın bir gelecekte kredi kartlarının, taksit kartlarının ve nakitin yerini alacak olan “Smart Card (Akıllı Kart)” önümüzdeki bir kaç yıl içerisinde sadece yenilik haberleri arasında değil aynı zamanda herkesin cüzdanındaki bir ödeme aracı olarak yer alacak. Diğer kredi kartlarından farklı olarak Akıllıkart üzerindeki chip, kart sahibinin kimlik bilgileri, son ödeme tarihi, kullanılabilir limiti, kazandığı “puan” vb. bilgileri saklayabiliyor.
Bankalar artan rekabet koşullarında müşterilerine daha iyi hizmet verebilmek için teknolojiye yatırım yapmaktadırlar. Akıllı kart projelerinde, uygulamanın ön tarafında müşteri memnuniyeti, hizmetlerde kalite ve çeşit bulunurken arka planda yoğun bir çalışma ve teknoloji yer almaktadır.
Kart Teknolojileri
Kart Teknolojileri, kartlı çözümlerde gerek hizmet gerekse proje üretiminde müşterinin tüm ihtiyaçlarını karşılayabilecek geniş bir yelpazede çözüm sunmayı hedeflemektedir. Bu doğrultuda global değişim ve gelişimleri yakından takip ederek, çokuluslu ve otorite sahibi iş ortaklarıyla değer katan çözümler üretmektedir.
Gelişen akıllı kart çözümleri, artık üzerinde tek bir uygulama olan ve kullanım süresi boyunca yeniliklere kapalı olan teknolojiler yerine, çoklu uygulamaları güvenli olarak destekleyen ve istenildiğinde kullanım sırasında tamamen yeni yazılımların üzerine yüklenebileceği noktalara ulaşmıştır.
Mevcut yüksek kapasiteli kart basım sistemleri ile sadece plastik, manyetik veya akıllı kartlara resimli ve imzalı baskı yaparak, bunları kişiye özel mektup ile zarflayarak veya özel form yapıştırarak üretmek mümkündür. Talep edildiğinde basım öncesi değerli kartların özel kasalarda saklanması ve basım sonrası seçilen gönderim aracı ile gönderimlerinin takibi de sağlanabilmektedir. Müşterinin bilgi güvenliğini sağlamak en önem verilen ve çok sıkı takip edilen (kameralar, özel kartlı girişler vb) konulardan sadece birisini oluşturmaktadır.
Akıllı Kart Yönetimi
Kartlı ödeme sistemlerinde yaşanmakta olan en büyük değişiklik, manyetik bantlı kartlardan elektronik bir çipi barındıran akıllı kartlara geçiştir. Bu geçişte Visa ve MasterCard tarafından sunulan ortak akıllı kart standardı EMV ve EMV ile gelen kural değişiklikleri itici güçtür. Akılı kartlardaki ulaşım, sağlık, kimlik gibi çoklu uygulama imkanları ve yüksek güvenlik, akıllı kart kullanımını artıran faktörler olmaktadır.
Bu yoğun istek ve dönüşüm döneminde ise, küçük ölçeklerde farkına varılamayan kart basma, kişiselleştirme, parametre yönetimi ve çoklu uygulama yönetimi gibi konular öne çıkmaktadır. Bunların her biri, doğru yönetilememesi durumunda büyük kayıplara sebep olurken, doğru yönetilmesi durumunda ise büyük kazanç sağlamaları söz konusudur.
Plastik Kart Nedir?
Akıllı kartlar, görünüm açısından, kredi kartlarına benzeyen üzerinde ya da içinde silikon mikroçip bulunan bir plastik karttır. Karta yerleştirilen çipte, değişen büyüklüklerde bir hafıza (ROM) ve onun üzerine programlanmış bir işletim sistemine sahip mikro-işlemci bulunur. Bu tarz kartların smart, yani “akıllı” diye adlandırılmasının nedeni ise, bir çok farklı türdeki veriyi hafızasında saklayabilmesi ve onları işleyebilmesidir.
Akıllı Kart – Smart Card, Internetten sonra çağın en büyük teknoloji devrimini oluşturmaktadır. Plastik kart üzerinde çalışan bu mini-bilgisayarlar, daha önce mümkün olmayan ya da yüksek maliyeti nedeniyle hayata geçirilemeyen sayısız uygulama için kapıları açıyor.
Bazı Akıllı Kart – Smart Card uygulama alanları:
Müşteri Yönetimi, Envanter kontrolü, Network erişimi, PC Güvenliği, Elektronik Cüzdan, Müşteri Sadakati, Oteller, Benzin İstasyonları, yemekhaneler, güzergah takip sistemleri…
RFID NEDİR
RFID , ingilizce RADIO FREQUENCY IDENTIFICATION açılımının kısaltmasıdır. Radyo frekansı ile haberleşen ve içinde bilgi depolayabilen chip teknolojisi olarak da tanımlanabilir. Chip’ in kullandığı frekansa, hafızaya, haberleşmede kullanılan protokole ve ürünün şekline göre çok farklı RFID tipleri vardır. Bir RFID ürünü kart şeklinde olabileceği gibi, disk, tüp veya herhangi bir geometride de olabilir. Disk şeklinde olanları TAG olarak adlandırılmıştır. Bilgi alışverişi sırasında tamamen radyo frekansı kullanıldığı için temassız kontrol sistemi olarak da bilinmektedir. Bugün bilgi depolayabilen tanımlama için teknolojinin ulaştığı son noktadır.
RFID teknolojisine sahip ürünler pasif ve aktif olmak üzere 2 temel sınıfa ayrılır. Pasif tipteki ürünlerin içinde bir pil kaynağı yoktur. Gerekli enerjyi kendilerini okuyan cihazların antenlerinden dolayı oluşan elektrik alanından elde ederler. Bu yüzden ömürleri yaklaşık 100 yıl gibi uzun bir süredir. Ancak okuma mesafeleri kullanılan frekansa da bağlı olarak oldukça kısadır. Aktif ürünler ise enerji elde etmek için dahili bir enerji kaynağı bulundurur. Bu kartların ömürleri genelde 5-10 yıl civarındadır. Ancak okuma mesafeleri daha uzundur. Ülkemizde otoyollarda kullanılan OGS sistemi aktif, KGS sistemi ise pasif ürün grubuna ait birer örnektir. RFID teknolojisi bugün tüm dünyada yaygın bir kullanım alanına sahiptir. Personel kontrolü, ürün ve hayvan takibi, güvenlik bunlardan sadece birkaçıdır. RFID kartların yüksek güvenliğe sahip olanları Dünya’da kimlik kartı ve kredi kartı olarak da kullanılmaktadır.
HANGİ BAĞLANTI TİPİ?
Ancak tüm halkaları sağlam bir zincir güçlüdür. Bu yüzden sistem performansı için bağlantı tipi de çok önemlidir.
Eğer işletmeniz küçük veya orta ölçekli ise, sistemde kullanılacak cihaz sayısı bir kaç tane ve cihazlarla bilgisayar arasındaki mesafe kısa ise RS232 bağlantı tipini seçebilirsiniz. Teorik olarak 180m ye kadar destek verdiği bilinen bu bağlantı tipinde düşük hızlarda bu mesafeye ulaşmak mümkün olurken yüksek hızlarda genelde 15m’yi aşmak zordur. İşletme içindeki diğer kablolamalardan da fazla etkilenir. İşletmenin yapısına göre belli bağlantı hızlarında test edilip denenmesi gerekir. Cihaz ile bilgisayar arasındaki mesafe çok kısa değilse bu bağlantı tipi kullanılmamalıdır. Günümüz cihazları zaten bu bağlantı tipini artık kullanmamaktadır.
RS485 ( RS422 ) daha sorunsuz ve sinyali güçlü bir yöntemdir. Bu bağlantı ile teorik olarak 1500m’ye kadar iletişim kurmak mümkündür. Yüksek hızlarda bile bu mesafeye ulaşılabilir. RS232 ye nazaran daha sorunsuz bir bağlantı tipidir. Yerel bir projeye çözüm arıyorsanız ve cihaz sayınız çok fazla değilse bu bağlantı tipini seçebilirsiniz. Ancak hem RS232 hem de RS485 bağlantı tipinin 2 önemli eksiği vardır. Kablo hattı çekilirken veya mevcut sistem arızalandığında kablonun ucunda sinyali test etmek zordur. Bu yüzden kablo arızası tespit etmek de zahmetlidir. Ayrıca her iki yöntem de farklı şehirler gibi uzak lokasyonları desteklemez. RS232 ve RS485 bağlantı tipleri yerel çözümlerdir.
Eğer kurumsal bir yapınız varsa veya birbirinden bağımsız lokasyonlara ( Farklı şehirler de olabilir ) sahip bir işletmeyseniz tercih etmeniz gereken bağlantı tipi Ethernet dir. Bu bağlantı şekli bugün Dünya’da data transferi için kullanılan en son teknolojidir. Her mesafeden data transferi için bir çok farklı çözüm sunabilmektedir. Ethernet uyumlu bir çok ürün ve teknoloji vardır. Internet, Wireless, Fiber optik ve Lazer bunlardan en önemlileridir. Ayrıca kablo ucunda sinyal olduğundan arıza tespit etmek daha kolaydır. Bu bağlantı tipine sahip cihazlar ile çok daha az sorun yaşanmaktadır.
Ethernet arabirimi konusunda dikkat etmeniz gereken bir nokta vardır. Bir çok ürün için, gerçek bir Ethernet arabirimine sahip olmamasına rağmen broşürlerinde bu özelliğe sahip olduğu yazılmaktadır. Bilinçsiz bir kullanıcının bunu anlaması ilk bakışta mümkün değildir. Bu ürünlerde RS232 / RS485 arabiriminden Ethernet arabirimine bir çevirici ya harici olarak cihazın hemen çıkışında yada dahili olarak hemen konnektörlerden önce kullanılmaktadır. Bu tip ethernet arabirimini kullanan cihazların 2 önemli dezavantajı vardır. Birincisi çevirici üzerinde hem ethernet hem de RS232 / RS485 arabirimi bulunduğu için bağlantı problemleri ve arıza riski artmıştır. İkincisi ise Ethernet hızı yüksek olsa bile bağlantı hızınız RS232 / RS485 ile sınırlı kalacaktır. Bu şekilde çeviriciler ile bağlantı kuran cihazları en kolay ayrı bir programdan yapılan seri port ayarlarından ayırt edebilirsiniz. Bu cihazlara sahip sistemlerde Baudrate, Parity, Stop bit gibi seri port arabirimine ait ayarlar yapılmaktadır. Gerçek bir Ethernet cihazında bu ayarların bulunmayacağını unutmayın.
RFID KART TEKNOLOJİLERİ
RFID kartlar kronolojik olarak bakıldığında;
• Sadece okunabilir ve içinde sadece seri numarası bulundurabilen basit bir yapıdan
• Hem okunabilir hem de yazılabilir, içinde bir çok bilgiyi saklayabilecek yüksek hafızaya sahip, kopyalanmaya karşı güvenli, şifreli haberleşen karmaşık bir yapıya ulaşmıştır. Bu süreçte çok değişik özelliklere sahip RFID kartlar üretilmiştir. Her RFID kart hafızasında fabrikasyon olarak kodlanmış bir kart numarası ile tedarik edilir. Bu kart numarasının aynısı başka hiç bir kartta tekrar kullanılmaz. Bunu üretici firmalar garanti etmektedirler. Dünya üzerinde birbirinden farklı olan bu numaralar Unique ID olarak bilinmektedir.
RFID teknolojisinin ilk yıllarında, kart üzerindeki tüm bilgi bu Unique ID ‘den ibaretti. Cihazların temel olarak yaptığı işlem kart seri numarası olarak bilinen bu numarayla birlikte zaman bilgisini kaydetmekti ( 3561 numaralı kart 12.08.2009 14:26 da okundu gibi ). Bilgisayara aktarılan her kaydın kart seri numarası veritabanından karşılaştırılarak, bilgi bulunan personelin hanesine yazılıyordu. İstenen temel bilgi kimin, ne zaman geçtiğiydi. Puantaj gibi basit hesaplamalar için bu bilgiler de zaten yeterliydi. Zaman içinde RFID uygulamaları gelişti. Dolayısıyla ihtiyaçlar da arttı. Bazı uygulamalar geçiş anında kontroller yapmayı gerektiriyordu. Kesinlikle personele ait daha fazla bilgiye ihtiyaç vardı. Kart üreticileri bu bilgiler için gerekli kart data alanı ‘na sahip yeni nesil kartları ürettiler. Şifreli çalışabilen bu kartlar aynı zamanda kopyalanmaya karşı korunabilmektedir. Yeni nesil kartlarla personel bilgilerini kart hafızasında tutmak ve geçiş anında ihtiyaç duyulan kontrolleri yapabilmek mümkündür. Ancak bunun için data alanını okuyabilen cihazlara gerek vardır. Şimdi kart data alanını daha iyi anlayabilmek için RFID kartların yapısını inceleyelim. Bunun için ülkemizdeki RFID cihazların çok büyük çoğunluğunu oluşturan 2 yaygın standart olan Proximity ve Mifare kartları örnek alalım.
Proximity kartlar 64bit ( 8 Byte ) data alanına sahiptir. Bunun 3 Byte’ı bilginin güvenliği için kullanılmaktadır. Geriye kalan 5 Byte içinde ise kart seri numarası bulunur. Okuyucu cihazlar bu numarayı okuyup kullanmaktadır. Bu kartlarda başka bir data alanı yoktur. Mifare kartlarda da fabrikasyon olarak tanımlı değiştirilemeyen 4 Byte kart seri numarası bulunur. Ancak Mifare kartlar bu numara ile birlikte personel bilgileri için fazladan bir data alanına sahiptir.
Kart data alanı RFID cihaz üreticilerinin kullanımına sunulmuştur. Her üretici projelerinde kullanacağı bilgileri bu alanlara yazmakta ve ürettiği cihazlara geçiş anında bu bilgileri kullandırtmaktadır. Bu bilgilerin karta yazılması, genelde bu iş için özel olarak üretilmiş cihazlarla ( Kart formatlama cihazı olarak bilinir ) yapılmaktadır.
Bazı sistemlerde her cihaz kart formatlama yeteneğine sahiptir ve bu işlem için ayrıca bir cihaz kullanılmaz. Genelde kart data alanına bilginin yazılmasından sonra kartın fabrikasyon şifreleri ( Her kart tipi için bu standart şifre üreticisi tarafından açıklanmaktadır ) değiştirilmektedir. Bazı sistemler bu şifreyi değiştirmeden kullanmaktadır. Şifre değiştirme işlemi bilginin güvenliğini sağlamak ve başkalarının bu bilgiye erişmesini engellemek için yapılır. Yeni nesil kartları üstün yapan işte bu genel amaçlı data alanı ve bu data alanının güvenliğidir. Yeni kart teknolojisini kullansa bile, sektörde kart data alanını okuyabilen ve okuyamayan bir çok cihaz vardır. Bu alanları okuyamayan cihazların fiyatları okuyabilen cihazlara göre çok daha ucuzdur. Cihazların bu eksikliği satıcıları tarafından yazılım desteği ile kapatılmaya çalışılmaktadır.
Dışarıdan bakıldığında tıpatıp aynı gibi görünen RFID kartlar çok değişik standartlarda olabilmektedir. RFID kartlar içinde kullanılan microchip’lerle anılmaktadır. EM4102, T5557, Hitag1, Mifare gibi.
Atmel, Infineon, Philips, Legic, TI, ST, EM-Marin, Inside, Felica dünyada bu konuda üretim yapan firmalardan bazılarıdır.
Çalışma frekanslarına göre RFID kartlar 3 temel gruba ayrılır.
LF KARTLAR ( Düşük frekans ) : Bu tip kartlar 30 – 300 KHz frekans aralığında çalışırlar. Yaygın olarak 125 Khz frekansını kullanırlar. Düşük data alanına sahiptirler. Güvenlik bir çoğunda yoktur veya yetersizdir. Kolayca kopyalanabilirler. Bu kartların 64 bit data alanına sahip olanları özel olarak Proximity olarak bilinmektedir. Proximity yaygın bir standart olduğu için bir çok chip üreticisi konfigürasyonlarını data alanı daha büyük olsa bile proximity’ ye göre ayarlamaktadır. Bunun anlamı bir proximity kartın içinde bir çok farklı chip’in olabileceğidir. Bunların bazıları sadece okunabilir, bazıları da hem okunabilir hem de yazılabilirdir. EM4102 ( sadece okunabilir ), T5557 ( okunabilir / yazılabilir ) iki farklı örnektir. Yazılabilir olanlarda kart numarasını değiştirmek mümkündür. Bu frekansta çalışan kartların kullandığı en bilinen chip’ ler EM4100, EM4102, GK4001, EM4450, EM4550, Atmel T5557, Atmel T5567, Hitag1, Hitag2, HitagS dir.
HF KARTLAR ( Yüksek frekans ) : Bu tip kartlar 3 – 30 MHz frekans aralığında çalışırlar. Yaygın olarak 13.56 MHz frekansını kullanırlar. Kopyalanmaya ve okunmaya karşı güvenlidirler. Sürekli şifreli modda çalışırlar. Personel bilgileri için gerekli data alanına sahiptirler. Hem karttan okuma hem de karta yazmayı desteklerler. Bu frekansta çalışan kartlara örnek olarak Mifare Classic ailesi, I CODE SLI, Legic MIM ailesi, Ti2048, SR176, Atmel AT88RF020, ST SRIX4K verilebilir.
UHF KARTLAR ( Ultra yüksek frekans ) : Bu tip kartlar 300Mhz – 3 Ghz frekans aralığında çalışırlar. UHF kartlar personel kontrolü için genelde kullanılmamaktadır. Bu frekansta çalışan kartlardan bazıları AD-820, AD-821, U CODE HSL dir.
RFID CİHAZLAR NASIL ÇALIŞIR
Tüm RFID kartlı sistemler şu temel mantıkla çalışırlar. Bir personel kartını okuyucu cihaza okuttuğunda, cihaz kartta tanımlı kart numarasını ( genelde Unique ID ) ve okuma anındaki zamanı kayıt eder ( 3561 numaralı kart 12.08.2009 14:26 da okundu gibi ). Bu kayıtlar belli aralıklarla bilgisayara aktarılır. Her kart numarasının hangi personel tarafından kullanıldığı yazılımda tanımlıdır ( 3561 numaralı kartı Mustafa GENÇ kullanıyor gibi ). Böylece her personelin kart okutma zamanları yazılım tarafından bilinmiş olur. Bundan sonrası verinin işlenip rapor olarak sunulmasıdır ki bu da yazılımın işidir. Bu süreç tüm sistemlerde standarttır. Buradaki hassas nokta kartın cihaz tarafından okunması ile cihazın geçişi onaylaması arasındaki zaman dilimidir. Eğer bu zaman aralığında hiç bir kontrol yapılmayacaksa ( Yani her okunan kart onaylanacaksa ) cihazın çalışma prensibinin ve kullandığı kart tipinin hiçbir önemi yoktur. Örnek vermek gerekirse; Eğer satın alacağınız cihazı puantaj amaçlı kullanacaksanız ( sadece personellerin işe giriş ve çıkış zamanları gerekiyor ) ihtiyacınızı eski veya yeni nesil kartları okuyabilen herhangi bir cihazla karşılayabilirsiniz. Ancak günümüzde işletme sahipleri projeleri için kart okunduktan sonra, geçiş onaylanmadan önce bir takım kontrollerin yapılmasını talep etmektedir ( Şu saatler arasında ve şu sayıda okutabilsin, kart şu tarihe kadar geçerli olsun, kart kredi kartı gibi kullanılabilsin, içerdeyken çıkmadan tekrar giriş yapılamasın, harcama sonrası bonus kazansın gibi ). Projeniz geçiş anında kontrol gerektiriyorsa o zaman cihazların okuyabildikleri kart teknolojisi ve çalışma prensipleri ön plana çıkar. Bu tür uygulamalarda kesinlikle satın alacağınız cihaz RFID kart teknolojileri bölümünde anlatılan kart data alanına sahip yeni nesil bir RFID kart kullanmalıdır. Burada dikkat edilmesi gereken asıl konu cihazın bu data alanını okuyup kullanabilmesidir. Unutulmamalıdır ki sektörde yeni nesil kartların sadece seri numaralarını okuyup, data alanını kullanmayan bir çok cihaz vardır. Örnek vermek gerekirse; Mifare kartın sadece kart seri numarasını okuyan bir cihazın, gerçekte Proximity kartı okuyan diğer bir cihazdan hiç bir farkı yoktur.
Kart data alanını okuyabilen ve okuyamayan cihazlar nasıl çalışır ?
Basit bir örnekle çalışma prensiplerini anlatmaya çalışalım. Abonelerinin abonelikleri süresince faydalanabildikleri bir spor salonu düşünün. Bir abone salona giriş yapmak üzere kartını cihaza okuttuğu zaman, cihazın abonenin girişine onay verebilmesi için abonelik süresini kontrol etmesi gerekir. Bakın bu kontrol cihazlarca nasıl yapılmaktadir. Kart data alanını okuyabilen cihaz gerekli bilgiye okuma anında sahipken, diğer cihaz kontrolü bilgisayara yaptırtmaktadır. Bu örnekteki abonelik süresi semboliktir. Bu kontrol yerine kredi kontrolü, mesai saati kontrolü veya işletmenin istediği herhangi bir kontrol de yapılabilirdi. Burada önemli olan çalışma şeklinin anlatılmasıdır. Kart data alanını kullanabilen bir cihazın çalışma mantığı hızlı ve basitken, kullanamayan cihazın çalışması yavaş ve risklidir.
• Neden yavaştır ?
• Okuma anından sonra kart numarasının bilgisayara gönderilip tekrar cevabın gelmesi bir zaman almaktadır. Bu personel için cihaz başında beklemek anlamına gelmektedir. Hele sistemde kullanılan cihaz veya personel sayısı fazla olduğunda bu süre, kullanılan bağlantı tipine ve veritabanına da bağlı olmakla beraber sistemi kullanılabilir olmaktan çıkarmaktadır.
• Neden risklidir ?
• Çünkü sistem sürekli Online olmak zorundadır. Yani kesintisiz bir bilgisayar bağlantısına ihtiyaç vardır. Bu pratikte hiç bir zaman mümkün olmamaktadır. Cihaz ile bilgisayar arasındaki bağlantının kesilmesi sıkça karşılaşılan bir problemdir. Bir diğer problem ise bilgisayarı sürekli çalışır durumda tutabilmektir. Bilgisayar arızalandığında, işletim sisteminden veya programdan kaynaklanan bir problem olduğunda veya bilgisayar yeniden başlatıldığında sistem çökmektedir. Böyle durumlarda işletmenin mağdur olmaması için projenin donanımına göre turnikelerin kolları boşa alınmakta veya bariyerler açık tutulmakta veya elektronik kapı kilitleri kullanım dışı bırakılmaktadır. Bu süre içinde geçiş yapan personellere hiç bir kontrol yapılamamakta ve önemli geçiş kayıtları tutulamamaktadır. Bu durum satıcı firma tarafından bir teknik personelin gelip arızayı gidermesine kadar devam etmektedir. İyi bir sistem asla komple çökmemelidir. Tabi ki lokal olarak cihaz arızası her ürün için olasıdır. Ancak aynı anda tüm cihazların devre dışı kalması asla kabul edilemez. İstikrar ve güvenilirlik temel kalite ölçüsüdür.
Bilgisayar bağlantılı çalışabilen cihazlar ONLINE, bağlantı olmadan çalışabilen cihazlar ise OFFLINE olarak bilinir. Hem ONLINE hem de OFFLINE çalışabilen cihazlar da vardır. Bazı OFFLINE cihazlar kart data alanını okuyamasa bile belli sayıdaki personelin bilgilerini cihaz hafızasında tutarak çalışırlar. Bu cihazları en kolay personel limitinden ( 500 personele kadar çalışır gibi ) tespit edebilirsiniz. Bu cihazlar geçiş anındaki kontrolü kendi hafızasından elde ettikleri bilgilerle yaparlar. Eğer personel bilgileri değişmiyorsa bu yöntem de güvenlidir. Ancak personel bilgilerinin değiştiği ve birden fazla cihazın kullanıldığı durumlarda bu yöntem geçerliliğini kaybetmektedir. Bir örnek vermek gerekirse 4 turnike ile girişin sağlandığı bir yemekhane düşünün. Bir cihazın yaptığı işlem sonrasında kalan krediyi diğer cihazlar bilememektedir. Bu da bir sonraki harcama için doğru kredinin kontrol edilememesi anlamına gelmektedir. Kart data alanını okuyamayan cihazların fiyatları okuyabilenlere göre daha ucuzdur. Ürün satın alırken projenizin ihtiyacına uygun cihaz almaya özen gösterin. Bugün sektörde Proximity kartları kullanarak yemekhane kontrolü yapabildiğini söyleyen bir çok firma vardır. Eğer siz RFID cihazları tanıyorsanız böyle bir sistemi satın aldığınızda ne ile karşılaşacağınızı da zaten bilirsiniz. Bugün kontrol gerektiren projeler için tercih etmeniz gereken en doğru cihaz tipi, yeni nesil kartlar üzerindeki data alanını okuyup değerlendirebilen ve gerektiğinde bu alana bilgi yazabilen OFFLINE cihazlar olmalıdır. Sadece ONLINE çalışabilen cihazlar ise proje farkı gözetmeksizin hiç bir zaman tercih edilmemelidir.
PLASTİK KARTLAR
KART YAPILARI
85.6×54 mm ebatlarındadır.
Köşelerin eğrilik çapı 3.18mm’dir.
0.76 ~ 0.81 mm kalınlığındadır.
KART TÜRLERİ
Standart PVC Kartlar:
Pasif olarak adlandırılan, en basit anlamda tanıtım ve bilgi amaçlı kullanılan PVC kartlardır.
Manyetik Bantlı PVC Kartlar:
Üzerinde manyetik bilgi şeridi bulunan ve sınırlı data yükleme kapasitelerine sahip bilgi güvenli olmayan PVC kartlardır.
Sticker(Yapışkanlı) PVC Kartlar:
Genel olarak kişiselleştirme işlemleri için kullanılan ve hiçbir aktif özelliği olmayan, tek yüzü yapışkan özelli PVC kartlardır.
Akıllı PVC Kartlar:
İçerisine tek yonga yerleştirilmiş plastik (PVC, PC, PET vb) kartlardır. Daha çok güvenlikli, gelişmiş, üzerinde uP bulunan akıllı kartlardır. Yüksek veri saklama kapasitelerine sahiptir. (1K, 4K, 8K, 16K, 32K, 64K ) özel güvenlik duvarı ile verilere yetkisiz erişimi ve kopyalanmasını engeller. Uzun kullanım ömürleri vardır. Herhangi bir dış manyetik alanlardan etkilenmez. Verileri kendi üzerinde saklayabilir, bir sunucu veya merkeze ihtiyaç duymadan işlem yapabilir. (Offline Authorization). Geliştirilmeye açık yapıları vardır.
a- Temaslı (Smart) Kartlar: Kullanıcı için ayrılmış hafıza büyüklükleri (EEPROM) 2 KByte ile 64 KByte arasındadır (Dahada yüksek kapasitede olabilirler.) Verileri, işletim sistemi (OS) veya daha çok uygulamayı (Bankacılık, e-Cüzdan, Geçiş Kontrol…) üzerinde barındırabilirler. Temassız (Rf-id) kartlara göre daha pahalıdır ancak yüksek güvenlik sağlarlar. İşletim sistemi (OS, mask) ve uygulamalar yonga üretimi sırasında ROM’a yüklenir ve OS silinemez. Fakat farklı uygulamalar yüklenebilir. İşletim sistemi için gerekli veriler, uygulamalar ve kullanıcıya ait bilgiler EEPROM üzerinde tutulur.
b- Temassız (Rf-id) Kartlar : Terminal ile herhangi bir fiziksel temasa gerek duymadan veri alış/veriş yapabilen Rf-id kartlardır. Kart içerisine haberleşmeyi sağlayan bakır sargılı bir anten gizlenmiştir. Veri saklama süreleri 10 yıldır. En az 100.000 kez yazılabilirler. Okuma işlemi ise sınırsızdır. Özel şifre korumalı güvenlik duvarı içerir. Farklı tiplerde temassız
kartlar vardır ve bu kartlar yapılarına göre farklı güvenlik düzeyi içerir.
Bunlar;
Mifare Ultralight Mifare Desfire (4 – 16 Kbyte)
Mifare Standart (1Kbyte, 4Kbyte) Mifare Pro (8Kbyte)
Mifare Plus X/S (2Kbyte)